Arabuluculuk kurumu ile mahkemeye intikal etmeden taraflar arasındaki anlaşmazlık ve uyumsuzluğun çözümü hedeflenir. Ticari davalara ilişkin konularda zorunluluk gerektiren arabuluculuk, iş hukuku kapsamına giren bazı konularda da zorunlu olarak takip edilmesi gereken çözüm yollarından birisidir. Bazı anlaşmazlık türleri için ise ihtiyari bir uygulama olarak seçilebilecek arabuluculuk kurumun aile hukukunu kapsayıcı bazı durumlarda da tercih edilmesi mümkündür. Aile hukukunu ilgilendiren davaların mahkeme yolu ile çözümün uzun sürme ihtimalinin olması nedeniyle arabuluculuk kurumuna başvuru yapılması, hızlı bir netice alınmasını sağlayabilir.
Avrupa Parlamentosu’nun 2008/52 sayılı 21.05.2008 tarihli Direktif ile ‘Medeni Hukuk‘ alanındaki davaların arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi önerilmiştir.
Hangi konularda aile arabuluculuğu geçersiz sayılır?
ile, toplumun en önemli yapıtaşıdır. Bu nedenle, aile hukuku kapsamında yer alan her davanın veya anlaşmazlığın arabulucu kurumuna götürülmesi mümkün değildir. Boşanma ve velayet gibi davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden dolayı bu tip aile hukukunu ilgilen davalarda doğrudan mahkemeye başvuru yapılması lazımdır. Ancak mahkemelerde de çekişmenin ve anlaşmazlığın en fazla yaşandığı alanlardan biri olan nafaka ve tazminat ile ilgili konularda arabuluculuk kurumun tercih edilmesi mümkündür. Dolayısıyla, boşanmaya yönelik feri hükümler için arabulucu kurumlara başvuru yapılabilir. Yine aile içi şiddet gibi düzeni ve güvenliği ilgilendirici bir dava için aracı kuruma başvuru yapılması mümkün değildir.
Arabulucu kimdir?
Arabuluculuk müessesinin etkin ve verimli bir şekilde işleyebilmesi açısından arabulucu olarak atanacak kişilerin belirli bir mesleki tecrübeye sahip olmaları gerekir. Aile hukuku alanında uzman olmayan birisinin arabulucu olarak atanması, taraflar arasındaki anlaşmazlığın çözümü açısından sakınca doğurabilir. Bu nedenle arabulucu kişiler, hukuk eğitimi almış ve ek olarak da, arabuluculuk mesleki eğitiminden geçerek, sınavlardan başarılı olmuş kişilerden seçilir. Bu kişiler, Adalet Bakanlığı tarafından atanır ve uzmanlık alanlarına göre sınıflandırılır.
Arabulucu müessesine başvuru yapılarak, taraflar arasındaki anlaşmazlığın en kısa sürede çözüme kavuşturacak ortam sağlanır. Mahkemedeki usul ve işleyişe göre daha esnek ve rahat bir ortamda tarafların görüşmesinin sağlanması ve herkesin fikrini açıkça beyan etmesine dayalı sistem ile sağlıklı bir müzakerenin geçirilmesi hedeflenir. Arabulucu, altı haftaya kadar taraflar arasında yaşanılan anlaşmazlığı sonuca bağlamak ile yükümlüdür. Ancak bazı durumlarda bu süre en fazla iki hafta kadar uzatılabilir. Tarafların arabulucu kurumda anlaşmamaları üzerine son tutanaklarla beraber, iki hafta içerisinde mahkemeye başvurabilmeleri mümkündür.
2008/52 Sayılı 21.05.2008 Tarihli Avrupa Parlamentosu Direktifi