Boşanma hukuku medeni hukukunda ayrı bir alt dal olarak düzenlenmeyip Türk Medeni Kanunu; ikinci kitap, aile hukuku birinci kısım, ikinci bölümünde, ‘’Boşanma’’ başlığıyla düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu m.161 – m.184 arasında boşanmaya dair hükümlere yer verilmiştir.
Madde hükümleri değerlendirildiğinde boşanma sebepleri genel ve özel sebepler olarak ikiye ayrılmıştır. Yargıtay kararları da incelendiğinde özel boşanma sebepleri olarak zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl sağlığı sayılmıştır. Genel boşanma sebepleri; evlilik birliğinin temelden sarsılması, şiddetli geçimsizlik, bir boşanma davasının reddinden sonra 3 yıl eşlerin bir araya gelememesi üzerine fiili ayrılık, eşlerin anlaşmalı boşanması sayılabilir. Genel ve özel boşanma sebeplerinde boşanmanın gerçekleşebilmesi için çeşitli şartlar yer almaktadır. Genel boşanma sebebinde şiddetli geçimsizlik olduğu ispat edilmeli, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hallinde anlaşmalı boşanma olması üzerine eşler davayı birlikte açmalı veya diğer eş açılan davayı kabul etmelidir. Anlaşmalı boşanmada hâkim tarafları dinledikten sonra ve evlilik ile ilgili her konuda anlaşma sağlandığında boşanmaya karar verebildiğinden diğer davalara nazaran daha kısa sürmektedir. Çekişmeli boşanma davasında ise eşlerden biri boşanmayı kabul etmemekte veyahut boşanmayla ilgili bazı talepleri kabul etmemesi sebebiyle dava uzun sürmektedir. Terk sebebiyle boşanma da ise eşlerden birinin ortak hayata son vermek amacıyla ve evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmemek maksadıyla eşi terk etmesi veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemesi halinde terk edilen eşin boşanma davasını açabilmesi için ayrı yaşamanın en az 6 ay sürmesi gerekmektedir. Bu 6 aylık sürede, terk olayını izleyen 4. Ayın sonunda terk eden eşe 2 ay içinde eve dönmesi için ihtar gönderilmiş ve eş bu ihtara rağmen eve dönmemiş olmalıdır. Buna göre terk nedeniyle boşanma davası ancak en erken altıncı ayın sonunda açılabilecektir. Fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasında ise herhangi bir boşanma sebebine dayanarak açılan boşanma davasının reddedilmesi ve bu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl boyunca eşler ortak hayatı yeniden kuramamışsa eşlerden birinin talebiyle tarafların boşanmalarına karar verilebilir.
Boşanma evlilik birliğinin sona ermesidir. Boşanma ile eşlerin hukuki durumları da değişmektedir. Örneğin eşlerin müşterek çocuğu olması halinde çocuğun velayetinin kimde kalacağı, boşanma ile eşlerin birbirine olan mirasçılık sıfatının sona ermesi, dava sonucunda nafakaya hükmedilmesi halinde ilerleyen zamanlarda nafaka verilmesini gerektiren durumun ortadan kalkması gibi hukuki değişikliklere neden olmaktadır. Boşanma hukukuyla ilişkili olarak mal rejimi davası, velayet davaları, nafaka davaları(iştirak, tedbir, yoksulluk nafakası), tazminat davaları( maddi ve manevi tazminat), tanıma ve tenfiz davaları da bulunmaktadır.
Boşanma davalarında görevli mahkeme; Aile mahkemeleri, Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde ise Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
.