Miras hukuku Türk Medeni Kanunu’nda üçüncü kitap kısmında düzenlenmiştir. Miras hukuku insanlar var olduğu süreçten beri devam eden ve devam edecek olan bir hukuk dalıdır. Miras hukuku, insanların ölümlerinden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının (tereke) yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır. Miras hukuku kara Avrupası hukuk düzeninde medeni kanunlarda düzenlenir. Miras bırakandan kalan malların (tereke/mamelek) devrine ilişkin veraset işlemleri kimi ülkelerde mahkeme kararıyla, kimi ülkelerde de noterliklerde oluşturulan nüfus kayıt sistemleri üzerinden belgelendirilmektedir.

Mirasta mal paylaşımı sırasında tereke üzerinde miras hakkına sahip “yasal mirasçı” ve “atanmış mirasçı” olmak üzere iki tür mirasçılık biçimi vardır. Yasal mirasçılık miras bırakanın kan hısımları, evlatlık, altsoyu ile sağ kalan eştir. Miras paylaşımında ise Türk hukukunda zümre sistemi vardır. Bu sisteme göre mirasta mal paylaşımın sırasında kanuni mirasçı olabilmek için üç zümreden birinde yer almak gerekir. Bir önceki derecede (zümrede) mirasçı olması bir sonraki zümrenin mirasçı olmasını engeller. Örneğin, 1. derecede kanuni mirasçılık hakkına sahip altsoy varsa, 2. Derecede kanuni mirasçılık hakkına sahip olan miras bırakanın anne-babası miras hakkına sahip olamaz. Zümre içinde ön sıradaki mirasçı, bir alt sıradaki mirasçının mirasçılığını engeller. Zümre başları ve kök başları hayatta ise altsoyları mirasçı olamaz. Atanmış mirasçı ise miras bırakan tarafından vasiyetname yolu ile mirasın intikal ettirilmesidir. Vasiyetname türleri ise Türk hukukunda El yazılı vasiyetname, Resmi vasiyetname, Sözlü vasiyetname olarak üç şekildedir. Vasiyetnamelerin yapılmasında da çeşitli şartlar bulunmaktadır.

Miras hukukunda saklı pay kavramı önemli bir yer tutmaktadır. Saklı pay yasal mirasçılardan miras bırakanın çocukları için miras payının yarısı, anne ve babadan her biri için miras payının 1/4’ü, sağ kalan eş için anne baba veya çocuklar ile mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde miras payının 3/4’ü oranındaki haklarının miras bırakan tarafından vasiyetname ya da başka ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir kişi veya kuruma bırakılamaması durumudur.

Miras hukukunun kapsamı çok geniş olması sebebiyle miras ile ilgili konularda açılacak davalarda görevli mahkeme davanın konusuna göre değişmektedir. Örneğin miras davasının konusu olan tapu tescili davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi iken terekenin tespiti için görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri’dir.