Takip hukuku olarak da bilinen icra iflas hukuku, devletin egemenlik gücünü de belirtir. Borcu kurum veya kişilerin yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki tutarsızlıkları nedeniyle alacakların tahsil edilmesinde yaşanılan problem devlet tarafından belirlenen kanunlar ile gerçekleşir. Böylece borcu olan kişilerden borç tahsili gerçekleşir. Buna cebri icra da denilebilir. Buradaki cebrilik vazifesini ancak devlet yerine getirilebilir. Borcunu ödemeyen kişilerden alacakların tahsili için mal ve varlıklarına icra müdürlükleri aracılığı ile el konulur. Bunların satışa çıkması ve buradan elde edilen gelirlerle alacaklılara borçları ödenir.

İcra iflas kanunu icra yöntemleri nelerdir?

İcra iflas kanunu kapsamında birden fazla icra yöntemi tespit edilmiştir. Bu yöntemler şu şekilde açıklanabilir:

  1. İlamlı icra yöntemi: Mahkemeden çıkarılan bir belge kaynak alınarak yürütülen haciz yöntemidir. İlamlı icra için eldeki belge mahkeme kararı niteliğinde sayılabilecek bir belgeden de oluşabilir.
  2. İlamsız icra: İlamlı izlenilen yoldan farklı olarak herhangi bir belgeyi kaynak almaksızın izlenilen takip yöntemidir.
  3. Rehin: borcu olan kişiye ait bir malın alacaklının elinde olması halinde uygulanan bir yöntemdir. Rehin malın satışa dönüşmesinden elde dilen gelir, alacaklının borcuna sayılır.

İcra yöntemleri ile beraber haciz için takip edilmesi gereken yöntemler de farklılık arz edebilir. Bunlardan biri, ihtiyatlı hacizdir. Bu geçici bir uygulamadır ve korumaya yöneliktir. Alacağın tamamen tahsiline dair olmayıp, teminat için uygulanan yoldur. En çok izlenilen ve takip edilen yöntem ise, konkordatodur. Şirketlerin içerisinde bulundukları mali ve finansal krizi aşmayı hedefleyen ve tahsili geciken borçların ödenmesini erteleyici bir mutabakat için girişilen uygulamadır. Şirketlerin iflasını engellemek ve onları korumak için tercih edilir. Diğer bir haciz ise, uzlaşma yoluna gidilmesi ve yeniden yapılandırmanın tercih edilmesidir. Borçlarını tahsil için hacze başvuran alacaklılar ile borçlular bir araya getirilir ve uzlaşma yolları aranır.
Hacizden kurtulmaya yönelik birtakım girişimlerde bulunan firma veya şahıslara yönelik iptal davaları açılabilir. Borcu bulunan kişilerin alacaklılarına ödemesi gereken borcu uzun süre ödememesi üzerine haciz riski ortaya çıkar. Böyle bir riskten dolayı mal varlığını kaybetme ihtimali olan kişilerin taşınmazları elden çıkarmaya çalışması halinde alacaklı kişiler tarafından satışın iptaline yönelik davalar açılabilir. İptal davaları, alacaklarını tahsilde zorlanan kişileri korumaya yönelik bir uygulamadır. İcra işlemleri, icra daireleri tarafından yapılır ve bu daire icra mahkemeleri tarafından denetlenir. İcra için gereken hukuki yol ve kaynaklar icra mahkemeleri tarafından karara bağlanır.