Çalışma hayatının gelişmesiyle beraber, işçi haklarının korunmasına ilgili talepler artmış ve iş hukuku alanında işçi ve çalışan kesimin haklarının ortaya koyan bir hukuki düzenleme yapılmıştır. Bu kapsamda, çalışanların haklarını koruyan bir hukuk dalını ifade eden iş hukuku ile çalışma saatleri, çalışma ortamının güvenliği, işçiye ödenmesi gereken ücretin miktarları, sözleşme ve sendikalaşma gibi çalışma hayatını ilgilendiren bütün konular, iş hukuku ile tanımlanmış ve düzenlenmiştir.

İş hukuku kapsamı hakkında bilgi

İş hukuku, evrensel ilkelere dayanan ve çalışan haklarını her açıdan korumayı hedefleyen bir hukuk disiplinidir. Böylece, işveren ve çalışan arasında ortaya çıkması muhtemel uyuşmazlıklar, çözüme kavuşturulur. İş hukukunda işçi haklarının korunması birincil amaçtır. İşverenin işlediği hukuksuzluklara karşı işçi ve çalışanın yanında yer alınır. Böylece, doğan haksızlıklar karşısında mağduriyet yaşanmadan davalar sonuçlanır. Bu alana yönelik önemli davalardan biri, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin uyuşmazlıkları kapsar. Ayrıca, haksız şekilde işinden çıkarılanların işe iade davaları da iş hukuku kapsamında görülen davalardan birisidir.

İş hukuku davaları

İşyerindeki kazalardan dolayı manevi ve maddi zarara uğrayan kişilerin açtıkları davalar da iş hukuku kapsamında çözüme kavuşur. Zarar gören işçinin işyerinde gereken tedbirlere önem verilmediğine yönelik bulgu ve kanıt paylaşması halinde görünen zararın karşılanmasına yönelik tazminat miktarı belirlenebilir. Maaşların yatmaması veya sürekli gecikmesi yönündeki davalar da iş hukuku kapsamında değerlendirilir. Bunun için sözlü veya yazılı olarak birtakım kanıtların sunulması yeterlidir. İş hukuku kapsamında açılan davaların önemli bir kısmını kıdem ihbar tazminatı oluşturur. Bu hakkı kazanmasına rağmen işveren tarafından işin yokuşa sürülmesi ve elde edilen hakkın gasp edilmesi halinde mutlaka dava açılması gerekir.
İşe aide için açılan davalarda dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. İşverenin işçiyi çıkarma hakkı bazı durumlarda gerçekleşebilir. Bunlardan biri, işçinin çalışma saatlerine riayet etmemesi veya kendisine tevdi edilen görevi yerine getirme konusunda yavaş davranmasıdır. Haklı bir sebep göstermeksizin yapılan işçi çıkarma girişimlerinde işe iade davası çalışan lehine sonuçlanır. İşyerinde yaşanan kazalardan dolayı doğan hakların karşılanmaması durumlarında da dava yoluna başvurulabilir. Özellikle, iş kazası sonrasında hayatını kaybeden kişinin ailesine ödenmesi beklenilen tazminatın ödenmemesi gibi durumlarda hukuki yolun seçilmesi lazımdır. Kazanılan hakkında tahsil edilmesine yönelik başlatılacak hukuki süreç sonunda alınması gereken tazminat gecikme faizi ile beraber tahsil edilebilir. Böylece, ailenin mağduriyeti az da olsa giderilir ve yaşam şartları iyileştirilir.