24 MART 2020 TARİHLİ ÇEKLE İLGİLİ KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİ YAPILMASINA SEBEBİYET VERMEK (KARŞILIKSIZ ÇEK) SUÇU (ŞARTLI) AFFI

Koronavirüsle mücadele kapsamında hazırlanan destek paketi içerisinde yer alan 15 kanun maddesi, TBMM Genel Kurulu‘nda kabul edildi. Bu 15 madde, daha önce 17.02.2020 tarihinde TBMM Başkanlığı‘na teklif olarak verilen 2 / 2633 Esas sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamına alınmıştır. Kabul edilen 15 madde arasında; asgari ücret teşviği, konaklama vergisinin ertelenmesi, en düşük emekli maaşının 1500 TL olması gibi konular yanında 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanun ile 5941 sayılı Çek Kanunu‘nda da önemli değişikliklere yer verilmiştir. 25.03.2020 tarihli 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 26 Mart 2020 tarihli Resmi Gazetenin 1. Mükerrer baskısında yayımlanmıştır. Böylelikle Çek Kanununa değişiklik getiren madde de 26 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5941 sayılı Çek Kanunu‘na eklenen geçici madde ile “Karşılıksız Çek” olarak bilinen suç nedeniyle mahkum olanlara şartlı bir af getirildiği görülmektedir. Mecliste kabul edilen ve Resmi Gazetede de yayımlanarak yürürlüğe giren Kanun maddesi aynen şu şekildedir: “14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 5- (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahküm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. (2) Hükmün infazının durdurulması halinde ceza zamanaşımı işlemez. (3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adli kontrol tedbirine karar verilebilir. (4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir. 2 (5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır. (6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.” Madde ile getirilen düzenlemeleri özetlemek gerekirse:

1.ÇEKTE KARŞILIKSIZ KALAN KISMIN ALACAKLIYA ÖDENMESİ İLE CEZA MAHKUMİYETİ TÜM SONUÇLARIYLA DÜŞECEKTİR.

Kanun maddesinin kabul tarihi olan 24.03.2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkum olan hükümlünün cezalarının infazı, Kanunun Resmi Gazetede yayımlanması ile durdurulacaktır. (26.03.2020 tarihli 1. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.) Böylelikle karşılıksız çek suçundan mahkumiyet nedeniyle hapiste olan hükümlüler de tahliye edilecektir. Hükümlü, infazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç 3 ay içerisinde çek bedelinin karşılıksız kalan kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece (icra ceza mahkemesi tarafından), ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. Bu durumu somu bir örnek üzerinde açıklamak gerekirse: Örneğin 2018 yılı Mayıs ayında ödenmesi gereken bir çekin karşılıksız kalan kısmı (karşılıksız kalan kısmı çekin arka yüzünde bulunan “karşılıksızdır” kaşesinin ilgili kısmında belirtilir) 20.000 TL olsun. Cezanında infazının 26.03.2020 tarihinde durdurulduğunu varsayalım. Bu halde en geç 26.06.2020 tarihine kadar cezanın onda biri olan 2.000 TL nin alacaklıya ödenmesi gerekmektedir. Kalan 18.000 TL tutarındaki kısım ise 27.06.2020 tarihinden itibaren başlayacak 15 takside bölünür ve aylık 1.200 TL tutarındaki taksitlerin tamamlanması sonucunda hükmü veren icra ceza mahkemesi, kesinleşmiş olan cezayı kaldırarak ceza mahkumiyetinin tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına karar verecektir. Kanun maddesinde yer alan sınırların örneğin karşılıksız kalan kısmın onda birinin ödenmesi gibi hükümlerin, ödemeyi belirli bir plan dahilinde sağlayarak alacaklının mağduriyetinin giderilmesini ve ceza alan hükümlünün de bu cezadan kurtulmasını sağlamayı amaçladığı izahtan varestedir. Uygulamada, (çek kanunu) hükümlü tarafından ilk olarak karşılıksız kalan kısmın onda birinden daha fazla ödeme yapılması (örneğin yukarıdaki somut olay 5.000 TL ilk ödeme ile 1.000 TL üzerinde 15 taksit ödemesi yapılması) gibi alacaklının lehine olan ödeme planlarının da ilgili makamlarca kabul edileceği tarafımızca değerlendirilmektedir. Özellikle çekte karşılıksız kalan kısmın tamamının veya kalan taksitlerin tamamının ödenmesi gibi hallerde, bu ödemelerin kabul edileceği konusunda tereddüt bulunmamalıdır. Ancak ödemelerde meydana gelebilecek aksamalar üzerine hükümlü aleyhine de sonuçlar doğurabileceği gözetilerek, Kanunda tanımlanan uygulama 3 dışına çıkmama şeklinde bir uygulama da mevcut olabilecektir. Bu konu kanunun yürürlüğe girmesi sonrasında, yakın zamanda yapılacak uygulamalarla aydınlanacaktır.

2.İLK ÖDEMENİN VEYA SIRALI TAKSİTİN ÖDENMEMESİ HALİNDE ALACAKLININ ŞİKAYETİ



İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği
bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının
devamına karar verilir. Yukarıda belirtilen ihlal durumlarında mahkeme tarafından hükmün infazının devamına karar verilebilmesi için alacaklının şikayeti ön koşul olarak kabul edilmiştir. Bu madde uyarınca verilecek olan tüm kararlar alacaklıya tebliğ edileceğinden tebliğ ile durumu öğrenen alacaklı da şikayet haklarını eksiksiz kullanabilecektir. Yani mezkur ihlal durumları gerçekleşse dahi eğer alacaklı tarafından şikayet edilmez ise hükmün infazı durmaya devam
edecektir.

3.HÜKÜMLÜ HAKKINDA ADLİ KONTROL TEDBİRLERİNİN UYGULANMASI




Mecliste kabul edilen kanun maddesinin yürürlüğe girmesi ile birlikte, bu kanun maddesi kapsamında infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adli kontrol tedbirine karar verilebilir. Kanunun açık lafzından da anlaşılacağı üzere, adli kontrol uygunlanması zorunlu değildir. İcra ceza mahkemesi tarafından hükümlünün durumu değerlendirilerek adli kontrol tedbirleri uygulanabilecektir. Ceza Muhakemesi Kanunu 109/3.a maddesine göre adli kontrol tedbirleri şunlardır:
a) Yurt dışına çıkamamak.
b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak.
c) Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, (çek kanunu) hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
f) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, (çek kanunu) miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
g) Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek.
h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
j) Konutunu terk etmemek.
k) Belirli bir yerleşim bölgesini terk etmemek.
l) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek.

4.DİĞER HÜKÜMLER



—Hükmün infazının durdurulması halinde ceza zamanaşımı işlemez. Kesinleşmiş ceza hükümlerinin belirli bir süre içerisinde infazlarının tamamlanması
gerekmektedir. Bu süreler ceza zamanaşımı süreleri olarak ifade edilmektedir. Yürürlüğe girecek kanun maddesi ile de infaz durdurma ile ceza zamanaşımı süresinin işlemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
—Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır. Bu maddeye göre: İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.
—Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir. Madde lafzından açıkça anlaşılacağı üzere; çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçun hükümlü şahıs hakkında madde kapsamında infaz durdurma yapılıp belirlenen koşullara uyulmaması nedeniyle hükmün aynen infazına karar verilmesi halinde, tekrar maddede yer alan şartları yerine getirerek maddeden faydalanmak mümkün olmayacaktır.