Mevzuat: (5187 Sayılı Basın Kanunu ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun)
Asılsız, gerçek dışı ve hakaret ile iftira içeren haberler sebebiyle kişilik hakları ihlal edilen kişi, yapılan habere yayın yasağı konmasını, yazılı, görsel ve sosyal medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılmasının yasaklanmasını isteyebilir.
Hukuki Sorumluluk
5187 Sayılı Kanunun 13. Maddesi gereğince, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur.
İnternet erişimi engeli
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında kanunun 9. Maddesinde düzenlenmiştir.
Görevli Mahkeme: Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi kararını vermeye görevli mahkeme, Sulh Ceza Hakimliği’dir (5651 sayılı kanun m.9/1).
Yetkili Mahkeme: Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin kaldırılması ve erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkili Sulh Ceza Hakimlikleri şunlardır:
İnternet sitesinin Türkiye’de bilinen bir merkez adresi varsa, bu adresteki Sulh Ceza Hakimliği erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkilidir.
Mağdurun yerleşim yeri ve oturduğu yer Sulh Ceza Hakimliği de erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkilidir (5271 sayılı CMK m.12/5).
Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Erişim Sağlayıcıları Birliği‘ne gönderilir. Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir.
Sulh Ceza Hakimliği, kişilik haklarının ihlali nedeniyle başvuruyu en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
Toplatma
Kişilik hakkı ihlal edilen kişi, yetkili Sulh Ceza Hakimliği’nden söz konusu haberin gerçek dışı olduğu ve kişilik haklarına saldırı olduğu iddiası ile yayınlanan eserlerin toplatılmasını talep edebilecektir.
Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. (T.C. Anayasa Mahkemesi – Bireysel Başvuru Kararları – Birinci Bölüm Karar No.: 2013/5574 Karar tarihi: 30.06.2014)
Düzeltme ve cevap
5187 Sayılı Basın Kanunu, Düzeltme ve cevap başlıklı 14. Madde gereğince, söz konusu gazetede bulunan haberin kişinin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, noter aracılığıyla iki ay içerisinde düzeltme yazısı gönderebilir, bu yazı değiştirilmeden üç gün içerisinde yayınlamak zorundadır. Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişi, bulunduğu yer sulh ceza hâkiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesindir.
Suç duyurusu
İlgili yayını yapan sorumlululara karşı kişilik haklarına saldırı nedeniyle savcılıkta suç duyurusunda bulunulabilir.
Tazminat
Kişilik hakkı ihlal edilen kişi, bu ihlale sebep olan kişilerden uğradığı zararın tazminini isteyebilir.
İkinci bir yol olarak da kişilik hakkına yapılan bir saldırının durdurulması açısından durdurma davası açılabilir, saldırının haksız olduğu, durdurulmasında hukuki yararı olan herkes isteyebilir.